
Mide Hastalıkları
Gastrit Tanı ve Tedavisi
GASTRİT NEDİR?
Gastrit mukozasının yani mide çeperinin iltihaplanması, tahriş olması veya erozyonu olarak tanımlanır. Karın ağrısı, mide bulantısı, kusma ve şişkinlik, hazımsızlık gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Mide iç yüzeyine zarar veren enfeksiyonlar, ağrı kesicilerin uzun süreli kullanılması, kötü beslenme ve yoğun alkol tüketimi, asitli içecekler ve sigara tüketimi ve stres gastrite neden olur.
Gastrit’in akut ve kronik türleri olup, mide ve sırt ağrısı, mide de yanma, iştah kaybı, mide bulantısı ve kusma gibi şikayetlere neden olur. Ani ve şiddetli ortaya çıkan akut gastrit, daha uzun zaman içinde oluşan durum ise kronik gastrit olarak adlandırılır. Erken tedavi edilmediği zaman ilerleyerek kronik gastrite dönüşür ve zaman içinde hücresel bozulmalara neden olabilir. Diyet ve yaşam tarzı değişikliklerine rağmen devam eden kronik şikayetler endoskopik incelemeyi gerektirir.
Akut gastrit
Mide iç zarındaki iltihaplanmaların ani ortaya çıktığı şiddetli mide ağrısı, mide bulantısı, hazımsızlık, geğirti, midede şişkinlik, midede ekşime, yanma şeklinde belirtilere akut gastrit adı verilir.
Kronik gastrit
Uzun süredir devam eden midede ağrı, yanma şişkinlik, erken doyma, bulantı, kilo kaybı, ağızda kötü tat, koku, hazımsızlık ile karakterize edilen ve daha uzun süreli devam eden gastrit türü kronik gastrit olarak ifade edilir. En sık sebeplerinden bir mideye yerleşen bakteri olan Helicobacter Pylori enfeksiyonuna bağlı gastrittir.
Antral gastrit
Antral gastrit genellikle mide çıkışının hemen önceki midenin son bölümü olan antrumda meydana gelen gastrit çeşididir. Antral gastrit belirtileri arasında ise ağrı, yanma, şişkinlik hissi, iştah kaybı, mide bulantısı ve mide ülseri yer alır.
Pangastrit
Midenin tüm mukozal yüzeyinin asit veya tahriş eden sebeplerden etkilerek hasarlandığı duruma verilen isimdir.
GASTRİT NEDEN OLUR?
Gastritin bilinen en yaygın nedeni hijyen şartlarına dikkat edilmeyen durumlarda yutularak mideye yerleşen helicobacter pylori isimli bakterinin neden olduğu enfeksiyondur. Gastritin diğer nedenleri arasında strese bağlı midede aşırı asid üretimi, bazı viral veya bakteriyal enfeksiyonlar, sigara-alkol kullanımı, kötü beslenme sayılabilir. Hafif gastrit durumlarında bireysel dikkat ile hastalık iyileşebilirken kronik gastrit ise tedavi gerektir. Şikayetlerin devamı durumunda bir Gastroenteroloji uzmanına başvurulması önerilir.
Gastrit nedenleri aşağıdaki sebeplerden birine bağlı olabilir;
Helicobacter pylori enfeksiyonu
Ağrı kesicilerin kullanımı, bazı asidik içerikli ilaçlar,
Asidli içeçekler
Yoğun alkol ve sigara tüketimi
Düzensiz ve sağlıksız beslenme
Kronik safra reflüsü
Çöliak Hastalığı, Crohn Hastalığı gibi bağırsak hastalıkları
Besin zehirlenmesi
Stres
GASTRİT BELİRTİLERİ NELERDİR?
Yemek yedikten sonra karnın üst kısmında meydana gelen şiddetli ağrı, yanma veya hazımsızlık, gastritin en yaygın ve erken belirtisi olarak gösterilir. Diğer yandan sırt ağrısı, mide bulantısı ve kusma, şişkinlik, geğirme ve iştah kaybı da gastrit belirtileri arasında sayılır.
GASTRİTE NE İYİ GELİR?
İlk planda gastrite neden olabilecek sebeplerden uzak durulmaldır. Öğünlerde mideyi tahriş edebilecek yiyeceklerden, özellikle acı, baharatlı, asidik, kızarmış veya yağlı yiyeceklerden kaçınmak gereklidir. Alkolden özellikle kaçınmak gereklidir. Alkol midenin yüzeyini tahriş ederek hasarlandırır. Bunlara ek olarak kullanılan ağrı kesici türünü değiştirmek ve daha az yan etkisi olacak bir türü tercih etmek için doktora başvurmak önemlidir.
Gastrite iyi gelen yiyecekler arasında öncelikle taze meyve-sebzeler, lifli besinler probiyotik içeren gıdalar yer alır.
Taze meyve ve sebzeler
Diyet listenize eklemeniz gereken gastrite iyi gelen meyve ve sebzeler arasında en başta özellikle muz, elma püresi, havuç gelir. Ayıca yeşil yapraklı sebzeler, enginar, kereviz ve kuşkonmaz da gastrite iyi gelen yiyecekler listesinde kendisine yer bulur.
Lif içeren besinler
Lif içeren tam tahıllı gıdalar, fasulye gibi sebzeler, baklagiller, fındık ve omega-3 açısından zengin olan balık tüketimi gastrite iyi gelir.
Omega-3 açısından zengin balıklar
Omega-3 yağ asitleri açısından zengin somon, sardalya gibi kızartılmadan tüketilecek balıklar ve ayrıca beyaz et olarak tavuk ve hindi göğsü de gastrite karşı tüketilebilecek gıdalar arasındadır.
Zencefil ve zerdeçal
Gastritin sebep olduğu midedeki tahriş ya da iltihaplanmayı azaltmak için zencefil zerdeçal aynı zamanda antibakteriyel özelliği sayesinde ekstra bir koruma da sağlar.
Kafeinsiz, gazsız içecekler ve çaylar
Normal su içmenin yanı sıra rezene, papatya çayı ve yeşil çay gastrit şikayetlerini azaltma konusunda etkili içeceklerdendir.
GASTRİT NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Gastroenteroloji uzmanları tarafından hastanın şikayetleri ve öyküsü dinlenir. Hastanın tıbbi geçmişi, kullanmış olduğu ilaçlar, yeme-içme alışkanlıkları, sigara ya da alkol kullanıp kullanmadığı sebeplerin saptanması için sorgulanır. Fiziki muayeneyede karın-mide bölgesinde artan bir ağrının var olup olmadığı gastroenteroloji doktoru tarafından incelenir ve kesin tanı koymak için endoskopi işlemi uygulanmaktadır. Endoskopide ucunda ışıklı kamera bulunan tüp şeklinde bir cihazla hastanın ağız, yemek borusu, mide ve ince bağırsağın giriş kısmı incelenir. Endoskopi sırasında da mideden sebebi saptmaya yönelik doku örneği alınabilmektedir.
GASTRİT TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Gastrit tedavisi için öncelikle sebebin belirlenmesi ve ona göre bir tedavi uygulanmasıdır. Bununla birlikte gastrit hastalarında bireyin yapacağı yaşam tarzı değişiklikleri, diyet önerileri ile birlikte ilaç tedavisidir.
Gastrit tedavisinde uygulanacak yöntemler şunlardır:
Bakteri saptanmış ise önlemek için antibiyotik ilaçlar
Asit üretimini engelleyen ilaçlar
Gastrite neden olan ağrı kesici ilaçların kesilmesi
Beslenmede yapılacak değişiklikler
Öğünlerin küçültülmesi, daha yavaş ve düzenli yenmesi
Kızarmış gıdalar, baharatlar ve yüksek asit içeren gıdalardan uzak durulması
Sigara ve alkolün bırakılması
Strese verilen aşırı tepkinin azaltılmasına yönelik terapi, egzersiz, meditasyon vs gibi yaklaşımlar tedavinin parçasıdır.
GASTRİT HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR
Gastrit tehlikeli mi?
Gastrit bir anda ortaya çıkabilir ya da zamanla yavaş bir şekilde kendini gösterebilir. Bu gibi durumlarda gastrit, uzun dönemde özellikle riskli bireylerde mide kanseri riskindeki artışa sebep olabilir. Tedavi edilmeyen kronik gastrit vakalarında, mide iç duvarında zamanla intestinal metaplazi, displazi olarak ifade ettiğimiz çeşitli doku değişiklikleri oluşabilmekte ve bu durumda genetik yatkınlığı olan kişilerde kanser oluşmasına zemin hazırlamaktadır.
Fakat birçok kişi için gastrit ciddi bir durum oluşturmaz ve doğru bir tedavi ile düzelebilir.
Gastrit kendi kendine geçer mi?
Akut gastrit genellikle kendi kendine geçebilir. iki haftadan uzun süren semptomların olması, kahve telvesi gibi kusma, siyah dışkılama ya da ateş görülüyorsa mutlaka doktora başvurulması önerilmektedir.
Gastriti olanlar ne yemeli?
Gastriti olan kişiler asidik olmayan taze meyve-sebzeler, başlangıçta sindirimi kolay olan gıdalar, zamanla lifli gıdalar, tam tahıllı besinler, yoğurt ve kefir gibi probiyotik gıdalar, , balık-tavuk ve kafensiz, gazsız içecekler tüketebilir.
Gastrit kilo kaybı yapar mı?
Gastriti olan kişiler mide bulantısı, kusma ve iştah kaybı gibi belirtiler yaşadığı için vücutta kilo kaybı yaşanması sık görülen bir durumdur.
Gastrit psikolojik mi?
Yoğun stres altında yaşayan kişilerde mide aşırı asit salgıladığı için gastrit görülme riski yüksektir. Ancak semptomlar ve gastritin şiddetine bağlı olarak altta yatan tek neden stres olmayabilir.
Gastrit mutlaka erken dönemde tedavi edilmeli
Gastrit, her yaşta görülmekle birlikte genellikle erişkin yaştaki bireylerde ortaya çıkmaktadır. Akut yani aniden ve kronik yani yavaşça gelişen gastrit 2 ayrı grupta incelenir. Alkol, aspirin, ağrı kesici ilaçlar ve stres genellikle akut gastrit tablosuna yol açarken; helikobakter pylori adı verilen ve mide iç duvarında yaşayan, genellikle çocukluk çağlarında kirli sulardan veya ortamdan bulaşan bu bakteri kronik gastritin en önemli nedenidir. Günümüzde birçok insanın problemi olan gastrite safra reflüsü ve bazı enfeksiyonlarda yol açabilmektedir. Tedavi edilmeyen kronik gastrit vakalarında, mide iç duvarında çeşitli doku değişiklikleri oluşabilmekte ve bu durumda genetik yatkılığı olan, kanserojen maddelere maruz kalan kişilerde mide kanseri oluşmasına zemin hazırlamaktadır.
Şiddetli mide ağrısına dikkat!
Gastrit tanısı hasta öyküsünün alınması ve yapılan muayene ile rahatlıkla konulabilmektedir. Ancak hastalarda ağrı şiddetli ise, aşırı veya sürekli bulantı ve kusma varsa ve buna kilo kaybı da eşlik ediyorsa, ilaç kullanımına rağmen iyileşme olmuyorsa veya bu şikayetler 50 yaşın üzerindeki bir kişide yeni ortaya çıkmışsa kesinlikle ileri tetkiklerle değerlendirilmelidir.
Gastrit hastalarına 8 önemli öneri
Hastalığın en önemli tedavisi yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet önerileri ile ilaç tedavisinden oluşmaktadır. Bu hastaların uyması gereken diyet önerileri;
Hızlı yemek yeme alışkanlığı bırakılmalı,
Gıdalar iyice çiğnenerek yutulmalı,
Sigara ve alkolden kaçınılmalı,
Kızartılmalar, aşırı yağlı yemekler ve baharatlı gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli,
Sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinden besinlerden uzak durulmalı
Aşırı sıcak ve soğuk gıdalar ile içeceklerden uzak durulmalı
Gazlı içeceklerin yerine su tüketilmeli
Bol miktarda taze sebze ve meyve ile beslenilmeli.
Hastalara asit baskılayıcı ilaçlar ve eğer helikobakter pylori saptanmışsa buna yönelik tedaviler verilmelidir. Gastrit ilaç ve diyet önerileri ile genellikle başarılı bir şekilde tedavi edilebilen iyi seyirli bir hastalıktır. Ailede kanser öyküsü, midede hücresel düzensizlik, mide ülseri durumlarında düzenli takipler ve tedavi ihmal edilmemelidir.
Mide Ülseri
Mide sindirim sırasında güçlü bir asit olan hidroklorik asit salgılayarak gıdaları parçalar. Bu sırada kendini koruyacak bariyer sistemleri ile kendini koruma altına alır ve mide çeperinin zarar görmesini engeller. Mide mukozasındaki koruyucu bariyer yapısının aşırı zarar veren durumlarda reflü, gastrit, peptik ülser gibi rahatsızlıklar oluşabilir. Ülserin ortaya çıkmasına sebep olan bazı faktörler de mevcuttur.
Ülsere neden olan durumların başında “helicobakter pylori” adı verilen bir bakteri gelmektedir. Duodenal ülserlerde bu bakterinin varlığı neredeyse %100 oranında bulunmuştur. Ancak helicobacter pylori var olan ve ülser görülmeyen bireyler olması nedeniyle başka faktörlerin de ülsere neden olabileceğini düşünülmektedir. H. Pylori ülserin yanı sıra gastrit ve mide hücrelerinde değişme (intestinal metaplazi), bozulma (displazi) ve mide kanserine de neden olduğu bilinmektedir.
Ayrıca sigara kullanımı, alkol tüketimi, kullanılan bazı ilaçlar, dengesiz ve sağlıksız beslenme, aşırı tuz tüketimi, uzun süre aç kalmak, besinlerde hijyene dikkat etmemek, genetik faktörler, stres, fazla kafein tüketimi gibi durumlar ülsere neden olabilecek faktörler arasında sayılabilir.
Ülser İle Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?
Peptik ülser, eğer tedavi edilmezse çeşitli tıbbi komplikasyonlara yol açabilir. Bunlar arasında ilk sırada mide kanaması bulunur. Mide kanaması, kan değerlerinde düşmeye (anemi) yol açan yavaş kan kaybı ya da hastaneye yatmayı veya kan vermeyi gerektirebilecek kadar ağır ve hızlı bir kan kaybına neden olarak ortaya çıkabilir. Kanamanın miktarı ve şiddetine bağlı olarak belirtileri arasında, kahve telvesi gibi kusma veya kanlı kusma ya da siyah veya kanlı dışkılama görülebilir.
Mide duvarında veya ince bağırsak duvarında bir delinme yani perforasyon oluşabilir. Bu da bireyin karın boşluğunda ciddi ve ağır enfeksiyon riskine yol açar.
Ülser, yiyeceklerin sindirim sisteminden geçişini engelleyerek, bireyin kendisini tok hissetmesine, kusmasına ve iltihaplanma nedeniyle ödem ve şişliğe veya mide içinde yara dokusu oluşması nedeniyle sindirim güçlüğüne yol açıp, istemsiz kilo kaybına neden olabilir. Yapılan tıbbi araştırmalar, bütün bunlara ek olarak, özellikle H. pylori ile enfekte bireylerde daha belirgin olmak üzere, ülser geliştirmiş bireylerde mide kanseri riskinin artmış olduğunu göstermiştir.
Ülser Nasıl Önlenir?
Ülserin gelişmesini önlemek için bir kaç adım atmak mümkündür. Buna göre bireyin kendisini özellikle bakteriyel enfeksiyonlardan koruması, hijyen kuralllarına uyması ve dışardaki ortamlarda tamamen pişmiş yiyeceklerin tüketilmesi H. pylori kaynaklı ülseri önleyebilir. Düzenli olarak kullanılması ülser riskini artıran ağrı kesiciler ve ilaçları kullanan bireylerde risk altındadır. Ağrı kesici kullanılması gerekiyor ise parasetamol türevleri tercih edilmelidir. Ayrıca mide yüzeyini tahriş eden asidik içecekler, kızartılmış yiyecekler, alkol, sigara kullanımından uzak durulması gerekir.
Ülser Belirtileri
Ülserin belirtileri arasında midenin yanması, kazınması, ağrı hissi ve hazımsızlık halidir. Genellikle öğün aralarında hissiyat artar. Duodenal ülserde ise yemekten bir iki saat sonra başlayan ağrı vardır. Hastayı gece uykusundan uyandıracak şekilde ağrı görülebilir.
Hastada görülebilen şikayetler;
Midede yanma ve ağrı şikayeti
Bulantı
Kusma ile beraber gelen rahatlama durumu
İştahsızlık
Kilo kaybı
Şişkinlik ve gaz sıkıntısı
Sık acıkma durumu
Yemek yedikten sonra oluşan mide ağrısı şikayeti
Hazımsızlık sorunu
Mide ülserinde tedavi edilmediği takdirde ciddi belirtileri beraberinde getirir ve hasta rahatsızlık yaşamaya devam eder. Kanama, tıkanma, delinme gibi ciddi sonuçlar meydana gelebilir ve bu durumda acil müdahaleye gerek duyulabilir.
Ayrıca bazı ülser hastalarında hiçbir ön semptom olmadan kanama veya delinme durumu görülebilir. Ülser de erken teşhis ve tedavi kişinin yaşam kalitesi adına mühimdir. Belirtiler fark edilir edilmez bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.
Ülser Tanısı
Ülserin teşhisi için üst sindirim sisteminin endoskopisi gerekmektedir. Endoskopi yöntemi ile yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağı yüzeyindeki mukoza görüntülenir. Mukozada normal dışı bir durum saptanırsa biyopsi alınarak sebep araştırılır. Hastaya ülser tanısı konulduktan sonra ilaç tedavisine başlanır ve bunun yanı sıra hastanın bazı besinlerden, baharatlardan ve stresten uzak durulması tavsiye edilebilir.
Ülser Tanı Yöntemleri
Mide-Duodenum Grafisi: Baryum içirilerek, baryumun mideden geçişi esnasında mide ve duodenum hattının anatomik yapısı gözlemlenir. Bu yöntem gelişen endoskopik yöntemler nedeniyle günümüzde nadiren kullanılmaktadır.
Üst Gastrointestinal Endoskopi: Yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağının endoskopi cihazı ile direk olarak gözlemlenmesine denilmektedir. Görüntülenmek istenen organların ayrıntıları bu cihazla detaylı bir şekilde incelenebilir. İşlem sırasında hastaya sedatize edici ilaç verilir ve işlem hissetmeden yapılır. İşlem esnasında bazı testler için biyopsi alınabilir. Biyopsi alımı herhangi bir rahatsızlık veya ağrıya neden olmaz.
Ülserin mide kanserine dönüşmesini önlemek için endoskopi ile erken teşhis çok önemlidir.
Ülser Tedavisi
Klinik, laboratuvar ve görüntüleme tetkikleriyle beraber ülser tanısı konulduktan sonra helicobakter pylorimide asidini baskılayan ilaçlar kullanılır. Eğer bakteriler hala duruyorsa enfeksiyona yönelik antibiyotik tedavisine başlanılır.
Ülser ilaçları ile beraber mide asitlerinin azaltıp, kişinin yakınmalarını indirgemek amaçlanır. Mide asidinin ülser üzerindeki etkisini ortadan kaldırmak, iyileşmeyi tetikler.
İlaç tedavisi dışında başvurulan yöntem ise asit ve pepsin salgısını engellemek amacıyla sinirleri uyaran vagus sinirin kesilmesidir. Ancak kesilmesi tekrar etme riskini ortadan kaldırmaz. Bazı ülser vakalarında ciddi komplikasyonlar gelişebilir ve cerrahi operasyon gerekebilir. Mevcut ülserler kronik ve tekrarlayıcı olabilir, bu durum kişinin hayat kalitesini önemli ölçüde sekteye uğratmaktadır.
Ülser Diyeti
Ülser tedavisinin bir parçası olarak ülser diyeti yapılmaktadır. Mide yanmasını tetikleyen besinler, mide salgılarını artıran her türlü yiyecek ve içecek bu dönemde hayatınızda kesinlikle yer almamalıdır. Ekşi, acılı, baharatlı, kızartılmış besinler sizin mide yanmanızı tetikliyebilir ve mümkün olduğunca bu besinlerden uzak bir beslenme düzeni sağlanmalıdır.
Sigara kullanımı ülser oluşumunu desteklemekte ve iyileşmeyi bozmaktadır. Bu yüzden sigara içen kişilerde iyileşme süreci uzayabilir. Aynı şekilde alkol alımı da mukoza direncini bozduğu için mide hastalıklarının tedavisini zorlaştırır. Özellikle akut ülserde alkol tüketiminden kesinlikle uzak durulmalıdır.
Ülserin Tehlikeli Sonuçları Nelerdir?
Kanama: Üst sindirim sistemlerinde meydana gelen kanamaların en büyük nedeni ülserdir. Bazen hiç belirti gözükmeyen kişilerde bile ortaya çıkabilir. Kanama yaşayan kişilerin dışkısı siyaha yakın, kusmayla birlikte gelen mide sıvısı ise kahverengi olarak gözlemlenir. Başka bir belirtisi olmasa bile siyah renkli dışkı mevcutsa sağlık kurumuna acil olarak başvurmanız gerekmektedir.
Mide Delinmesi (Perforasyon): Mevcut ülserin derinliğinde artış olması mide ve onikiparmak bağırsağının katmanlarının delinmesine işaret eder. Mide asidinin ve içeriğinin karın boşluğuna ulaşılması sonucu şiddetli bir acı, ağrı yaşanır ve karın sertleşi, hareket yeteneği çok kısıtlanır. Şiddetli ağrı nedeniyle acil servise gidilmesi gerekir. Tedavisi genellikle ameliyat ile mümkündür.
Ülser Ağrısına Ne İyi Gelir? Ülserden Korunmak İçin Neler Yapmalı?
Sağlıklı bir beslenme düzeni
Mide çeperini bozan kızartma, aşırı şekerli, tuzlu, yağlı besinlerden mümkün olduğunca uzak durmak
Bol sıvı tüketimi
Fazla kafein tüketimi, ülserin tetiklenmesine sebep olabileceği için çay ve kahve tüketiminin azaltılması
Hafif, buharda pişmiş yemeklerin tüketilmesi
Daha az ve sık porsiyonlar
Midenizin uzun süre boş kalmasını önlemek amacıyla ara öğünler önerilir.
Mide Polipleri ve Tümörleri
Mide polipleri nelerdir?
Mide polipleri midenizin iç yüzeyindeki kabarıklaşma ve büyümelerdir. Bu yapılara gastrik polipler de denir. Polipler, gastrointestinal sistem gibi içi boş organların mukoza yüzeyinden büyüyen yapılara verilen isimdir. Mide polipleri genellikle iyi huyludur, ancak bazıları kanserli hücreler içerebilir.
Mide polipleri ciddi midir?
En yaygın görülen mide poliplerinin birçoğunda kanserleşme potansiyeli çok azdır veya hiç yoktur. Bazı polip tipleri ise kanser öncüsü olabilir. Poliplerin kansere dönüşmesi uzun zaman alır. Saptandığı zaman çıkarılarak patolojik incelemeye gönderilmeleri gerekir.
Mide poliplerinin çeşitleri nelerdir?
En yaygın mide polipleri epitelyal poliplerdir, yani mide zarının en üst katmanından büyürler. Diğer, daha az yaygın türler mide zarınızın daha derin katmanlarında başlayabilir ve üst katmanlardan dışarı çıkabilir. Bunlara mezenkimal polipler denir.
Epitel mide polipleri şunlardır:
Fundus bezi polipleri (Fundik gland Polipleri)
Bunlar en yaygın mide polipleridir ve genellikle midenizin giriş kısmından (fundus) kaynaklanır. Bu poliplerin kanserojen potansiyelleri çok azdır veya hiç yoktur. Ancak bazen ailevi polip sendomu olan bireylerde familyal adenomatöz polipozis (FAP) ve mide adenokarsinomu ve mide proksimal polipozisi (GAPPS) gibi nadir kalıtsal kanser sendromlarında daha fazla sayıda görülebilirler. Bu durumlarda, kanser öncesi olma olasılıkları artmaktadır.
Hiperplastik polipler
Bunlar ikinci en yaygın mide polipleridir ve kanserojen potansiyelleri çok azdır veya hiç yoktur. Genellikle mide iltihaplanmasıyla (gastrit) ilişkilidirler. Ancak bazen başka bir kanserle aynı anda ortaya çıkabilirler ve bir uyarı işareti olarak düşünülebilirler.
Adenomatöz polipler ( adenomlar )
Mide poliplerinin yaklaşık %10'u adenomdur. Bu polipler giderek bozulma ve kansere dönüşme potasyeli olan poliplerdir. Endoskopi sırasında çıkarılır ve bu bireyler yeniden bu tür polip oluşma riski açısından yakın takibe alınırlar.
Gastrik nöroendokrin tümörler (karsinoid tümörler)
Karsinoid tümörler mide mukozasındaki nöroendokrin hücrelerden ortaya çıkarlar. Tüm mide tümörlerinin %1'ini oluştururlar. Bu tümörler iyi veya kötü huylu olabilirler. Patolojik özelliklerine göre dört farklı türü vardır ve her birinin farklı davranış şekli vardır.
Hamartomatöz polipler ( hamartomlar )
Hamartomlar mide poliplerinin %1'ini oluşturur. Sporadık olarak veya Peutz-Jeghers sendromu, juvenil polipozis sendromu ve PTEN hamartom tümör sendromu gibi bazı nadir kalıtsal sendromlarla birlikte ortaya çıkabilirler. Sporadik olarak ortaya çıktıklarında genellikle tek ve iyi huyludur. Genetik hastalıklar seyrinde ise çok sayıdadır ve kanserleşme potansiyeline sahiptirler.
Mezenkimal mide polipleri şunlardır:
Enflamatuar fibroid polipler
Enflamatuar fibroid polipler, kökenleri hala tartışılan nadir, iyi huylu tümörlerdir. Genellikle tek başlarına ve küçüktürler, ancak büyüdüklerinde sorunlara neden olabilirler.
Gastrointestinal stromal tümörler (GIST)
GIST'ler, mide mukozasının altındaki kas tabakasından başlayan prekanseröz tümörlerdir. Bu tümörleri çıkarmak genellikle endoskopik mukozal rezeksiyon (EMR) veya endoskopik submukozal diseksiyon (ESD) gibi ileri endoskopik tedavileri gerektirir.
Leiomyomlar Bu nadir düz kas tümörleri muskularis propriada gelişebilir ve mide zarınızın yüzeyinde yumrular olarak görünebilir. Bazen kanserli olabilirler ( leiomyosarkomlar ). Bunları çıkarmak için ayrı bir prosedür gerekebilir.
Mide polipleri ne kadar yaygındır?
Mide polipleri genel olarak nadirdir. Üst endoskopi muayenelerinin yaklaşık %4'ünde görülürler. Bunların yaklaşık yarısını fundik bez polipleri, %30'unu hiperplastik polipler ve %10'unu adenomatöz polipler ve son olarak %10'unu daha nadir görülen polip tipleri oluşturur.
Belirtiler ve Nedenler
Mide poliplerinin belirtileri var mıdır?
Çoğu mide polipi herhangi bir belirtiye neden olmaz. Genellikle başka bir sebeple yapılan endoskopi sırasında tesadüfen saptanırlar. Ancak bazı polip türleri kanamaya neden olabilir. Nadiren bazı türler mide çıkışında tıkanmaya neden olacak kadar büyüyebilir.
Kanama: Üst sindirim sisteminizde kanama durumunda kahve telvesi gibi kusma ve çok siyah, katran gibi kötü kokulu bir dışkıya neden olabilir. Zamanla, solukluk, halsizlik ve yorgunluk gibi şikayetlerle birlikte anemiye neden olacak kadar kan kaybı olabilir.
Tıkanma: Sindirim sisteminize müdahale edecek kadar büyük bir polip, mide bulantısı, hazımsızlık ve mide ağrısı gibi şikayetlere neden olabilir.
Mide poliplerinin nedenleri nelerdir?
Kalıtsal sendromlarla ilişkili mide poliplerinin sebebi genetik bozukluklardır. Ancak çoğu polipte sebep genetik ve çevresel faktörlerin birleşiminden kaynaklanır. Yani farklı genetik mutasyonlar farklı polip oluşmasına neden olur ancak bu mutasyonları tetiklemede çevresel faktörler rol oynamaktadır.
Polipleri tetikleyen faktörler:
Kronik gastrit
Mide yüzeyinde iltihaplanma olan gastrit mide zarınızın atrofisine (atrofik gastrit) yol açabilir ve bu da farklı hücresel değişikliklere neden olur.
Proton pompası inhibitörleri (PPI'ler)
Proton pompası inhibitörleri, kronik gastrit ve asit reflüsü olan kişilerde mide asidini azaltmak için yaygın olarak reçete edilen ilaçlardır. Bunların uzun süreli sık kullanımı mide hücrelerini etkileyebilir. İlaç belirli hücrelerin asit üretimini durdurduğunda, diğer hücreler bunu telafi etmeye için aşırı çalışmaya başlar. Bu durum, iyi huylu fundik bez poliplerinin ve ayrıca ara sıra mide nöroendokrin tümörlerinin oluşmasına neden olur.
Tanı ve Testler
Mide polipleri nasıl teşhis edilir?
Mide poliplerinin çoğu üst endoskopi ( EGD ) muayenesi sırasında saptanırlar. Daha ileri inceleme için doku örnekleri ( biyopsi ) alınır veya polipler çıkarılır ( polipektomi ). Biyopsi veya çıkarılan polipler hücre türünün ve kanserli olup olmadıklarını saptanması için bir patolog tarafından incelenir.
Midede polip görülmesi neye işarettir?
Farklı polip türleri farklı şeyler ifade edebilir. Poliplerinizin boyutu ve sayısı da önemlidir. Çok sayıda polipiniz varsa, kalıtsal sendromlar için genetik test istenebilir. Bir sendrom için pozitif sonuç alırsanız, genellikle başka yerlerde başka polipler için tarama gerekecektir. Kanser öncesi polipler saptanırsa bu durum endoskopik takip gerektirir.
Tedavi
Mide poliplerinin tedavisi nedir?
Tedavi, poliplerinizin türüne göre değişir.
Tedavide mide polipinin çıkarılması, ek polip taramaları ilk başta uygunacak tedavi yöntemidir. Üst endoskopi işlemi sırasında mide polipleriniz genellikle çıkarılır. Ancak bazı zor veya daha derin polipler için EUS işlemi ile değerlendirme ve EMR, ESD gibi ileri endoskopik teknikler kullanılarak çıkarmak veya nadiren ameliyat gerektirebilir.
Ek taramalar
Eğer kanser öncesi displazi içeren veya kanserli polipler saptandıysa, yeni polipler ortaya çıkıp çıkmadığını görmek için tekrar kontrol etmek gerecektir. Saptanan poliplerin türüne ve patolojisine göre düzenli taramalar için bir program önerilebilir. Ayrıca tedaviye verdiğiniz yanıtı da takip etmek gerekebilir.
Önleme
Mide poliplerinin oluşması önlenebilir mi?
Kronik gastrit ve nedenlerinin tedavisi, belirli mide poliplerinin önlenmesine yardımcı olabilir. Proton pompası inhibitörlerinin kullanımının azaltılması, diğer tiplerin önlenmesine yardımcı olabilir. Ancak, proton pompası inhibitörleriyle ilişkili polipler genellikle iyi huyludur, bu nedenle ilaç gereken durumlarda tedaviye devam edilebilir.
Prognoz
Midenizde polip olduğunda ne olur?
Midenizde polip saptadığında ne tür olduklarını belirlemek için patolojik incelemelere gönderilir. Çoğu zaman iyi huylu polipler saptanır. Bir polipte mide kanseri saptama riski %2'den azdır.
Mide polipleri alındıktan sonra beslenme şeklimi değiştirmeli miyim?
Beslenme şekli olarak mide çeperini bozan tahriş edebilen işlenmiş gıdalar, aşırı şeker, asitli içecekler, alkol, doymuş trans yağlar yerine işlenmemiş gıdalar, yağsız protein ve liften zengin bir anti-inflamatuar diyet önerilmektedir.
Erken Mide Kanseri
Mide kanserine giden süreçte ilk olarak kronik atrofik gastrit gelişir. Koronik atrofik gastrit zemininde zaman içinde intestinal metaplazi olarak ifade edilen midede bağırsak tipi hücreler görülmeye başlar. İntesinal metaplazi komplet yani tam bir bağırsak hücresi şeklinde veya inkomplet intesinal metaplazi yarı bağırsak yarı mide hücresi şeklinde ortaya çıkabilir. İntestinal metaplazi ve atrofi saptandığında midenin korpus ve antrum kısmından örnekler alınarak bir risk sınıflaması yapılır. Her iki bölge için orta veya şiddetli atrofi, intestinal metaplazi varlığında hastalar daha yakından endoskopik takipleri yapılmadır. Bu hastalarda H. Pylori saptanırsa tedavi edilmelidir. Atrofi ve intesinal metaplaziden sonra zaman içinde displazi yani hücre bozulması görülebilir. Displazinin şiddeti hafif veya şiddetli olabilir. Displazi varlığı erken kanser için uyarıcı olamalı bu lezyonlar mideden tamamen çıkarılmalıdır.
Erken Evre Mide Kanserinin Tedavisi
Kronik gastrit sonucunda mide yüzeyinde önce atrofi sonrasında intestinal metaplazi gelişir. İntestinal metaplazi zemininde zamanla bozulma oluşarak displazi dediğimiz hücresel bozulmalar meydana gelir. Şiddetli displazi sonrası erken mide kanseri oluşur. Displazi ve erken kanser döneminde saptanan mide lezyonları endoskopik rezeksiyon yöntemi ile tedavi edilir. Bu durumda hastalığın lenf düğümlerine yayılma riskinin çok düşük olduğu erken mide kanseri için artık standart tedavi yöntemi olarak ESD tedavisi uygulanmaktadır.
Erken kanseri mide mukozasından çıkarmak için bu iki tip endoskopik rezeksiyon yöntemi kullanılır:
• Endoskopik mukozal rezeksiyon (EMR)
• Endoskopik submukozal diseksiyon (ESD)
ESD lezyonun tek parça halinde çıkarılmasına olanak tanıyan bir yöntem olup özel teknikler ve özel cihazlar kullanılarak yapılmaktadır. Lezyonu tek parça halinde çıkarılarak analiz etmek patologların için kanser hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olur bu sayede daha hedefe yönelik tedaviler geliştirilebilir. Ayrıca tek parça olarak tümüyle çıkarmak tümörün tekrarlama riskini de belirgin azaltır.
Endoskopik Mide Kanseri Tedavisinin Faydaları
Mide kanseri tedavisnde hem endoskopik rezeksiyon hem de geleneksel cerrahi tedavi kullanılmaktadır. Geleneksel veya açık cerrahi rezeksiyon sırasında cerrahlar mideye erişmek ve midenin tamamını veya bir kısmını ve etkilenen lenf düğümlerini ve dokuyu çıkarmak için kesi yaparlar. Mide mukozasını aşan tüm kanserler için bu durum gereklidir.
Çok erken evredeki hastalarda daha az invaziv olan endoskopik rezeksiyonun mide kanserini geleneksel cerrahi kadar güvenli ve etkili bir şekilde tedavi edebilmektedir
Endoskopik rezeksiyon avantajları olarak;
• İşlemden sonra daha az ağrı
• Daha kısa hastanede kalış süresi
• Daha kısa sürede iyileşme
• Ameliyatla benzer sağ kalım ve tekrarlama oranları
Her kanser farklı şekilde ortaya çıkar ve farklı şekilde davranır. Mide kanseri teşhisi konduysa, endoskopik, radyolojik ve patolojik sonuçlara göre doktorunuz sizin için hangi tedavi yaklaşımının en uygun olduğuna karar vermenize yardımcı olacaktır.
